• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

PRESTİJ KİTAP MÜZAYEDESİ 3

200 adet değerli sanat, arkeoloji, koleksiyon ve tarih kitabının birarada olduğu müzayedemizdeki ürünlere 04.06.2023 PAZAR günü saat 21:00'a kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı tarihte 21:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır.

!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %20'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir.

Lot: 104 » Kitap

Kilikya - Çukurova - İlk çağlardan Osmanlılar dönemi'ne kadar Kilikya'da tarihi coğrafya, tarih ve arkeoloji. AHMET ÜNAL & K. SERDAR GİRGİNER, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Homer Kitabevi, İst., 2007.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. Şömizde lokal yıpranmalar var. Mat kuşe kağıda. Çok temiz durumda. 32x24 cm, renkli resimli, 628, [1] sayfa. Bu geniş kapsamlı kitabın içeriği, günümüz coğrafyasında ana hatlarıyla Çukurova olarak bilinen ve ilk bakışta sadece Adana Ovası gibi dar bir alanı kapsıyormuş gibi gözükse de, antik devirler coğrafyasında en başta Adana İli olmak üzere batıda Mersin (ve hatta Antalya ve Isparta'nın bir kısmı) ile kuzeyde Konya, Karaman, Niğde, Kayseri, doğuda Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve hatta Şanlıurfa illerinin büyük bir kısmı olmak üzere çok daha geniş bir bölgeyi kapsayan Antik Kilikya'nın tarihî coğrafyası, arkeolojisi, siyasi tarihi ve kültür tarihinden oluşmaktadır.
Bu çalışmada, Alanya'dan Hatay'a kadar olan geniş bölgenin en eski çağlardan Osmanlılar'a kadar uzanan dönemleriyle ilgili her türlü bilgi verilmiştir. Bu kitaba benzeyen bir yayın sadece Çukurova tarihine dönük olarak değil, ülkemizin hiçbir bölgesinde bu kadar geniş kapsamla yazılmamıştır; bu yüzden de konusunda bir ilk olma özelliğine sahiptir. Kitap, öğrenci, öğretmen, bilim adamı, herhangi bir okuyucu, turizmci, müzeci ve rehber gibi her kesimden okuyucu tarafından kolayca kullanılabilecek şekilde kaleme alınmıştır. Çok geniş kapsamlı içerik ve dizin sayesinde okuyucu hızlı bir şekilde istediği bilgiye süratle ulaşabilecektir. Bolca kullanılan resimler, bölge coğrafya ve arkeolojisini okuyucunun ayağına kadar getirecektir.

Detaylar
Lot: 110 » Kitap

ALP TAMER ULUKILIÇ. Metinler: MEHMET ERGÜVEN, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 1996.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 31x24 cm, 223 sayfa, s/b ve renkli resimli. 1957- Bitlis Mutki'de doğdu.

1962-68 Gaziantep'te başladığı öğrenimini Balıkesir'de tamamladı.

1968-71 Orta öğrenimini, Anadolu'da sürdürdü.

1971- Adıyaman Ortaokulu'nda öğrenci sergisine katıldı. İlk kişisel sergisini ise, aynı yıl kaldıkları apartmanın merdiven boşluğunda açtı.

1975-76 İ.D.G.S.A. Yüksek Resim Bölümü'ne girdi.

1976-77 Profesyonel olarak mizah dergilerinde karikatür çizmeye başladı.

1982- M.S.Ü.G.S.F. Resim Bölümü'nde yüksek lisansını tamamladı.

Sanatçı İstanbul'da yaşıyor. Alp Tamer Ulukılıç' ın resimlerinin temeli, tabanı, yükseltisi figür. Her şey bu figürlerle uyumlu birlikteliğinin peşinde. Figür, mekan içinde yer almıyor, figürü kuşatan öznel bir mekan oluşuyor. Renk ve formdaki atak tavrına karşın, Alp Tamer Ulukılıç' ın resimlerinde hüzün ve susku yoğunlaşır. Figürlerdeki kişi ya da tipler, geçmişin solgun fotoğraflarından bakıyorlar. Alp Tamer'in tüm resimlerinde yaşayan eski fotoğraflara bağlılığın ifadeciliği egemen. Kimi tanıdık, kimi de tanımadığı kişilerin solgun fotoğrafı. Geçmişe yolculuğun aracı olan fotoğraflar. Özdeşleşiveriyorlar o tanıdığı ve tanımadığı kişilerle. Giderek, oluşturduğu resimlerde izleyiciye bakan da kendisi oluyor. Sanki yaşamadığı bir zaman dilimine yol almak; giderek yalnız fotoğraflarda tanıdığı yitirdiklerine, tanımadıklarına ulaşmak, resminin ereklerinden birini oluşturuyor.

Detaylar
Lot: 113 » Kitap

ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, Yerle gök arasında. Metinler: İNCİ ARAL, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 2000.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 247 sayfa, s/b ve renkli resimli. Adana'da doğdu. 1967'de Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nü bitirdi. 1976'da burslu olarak Almanya'ya gitti. Kassel Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitim gördü. 1977,1983,1985, 1988'de ''Devlet Resim ve Heykel Sergileri'' nde başarı ödülleri, 1979, 1984, 1989'da ''DYO Resim Yarışması'' ödülleri, 1981'de ''Vakko Resim Yarışması'' 1.lik ödülü, ''Fransız Kültür Merkezi Duvar Resmi Yarışması'' 1.lik ödülü ve 1991'de ''Anadolu Sigorta Resim Yarışması'' başarı ödülünü aldı.

“Çağdaş Türk resminde soyut dışavurumcu eğilimin temsilcilerinden biri olan Zahit Büyükişleyen (1946), çağdaşı birçok sanatçı gibi insana ve doğaya duyarlı işler yaptı. Sanat dilini, doğadan alınan organik formların düşünsel biçimlerle buluşması olarak tanımlayan sanatçı, 70’li yıllarda, kentsel dönüşüm ve çarpık kentleşmeyle birlikte gündeme gelen çevre sorunlarını ele aldı ve insanın çevreyi, çevrenin insanı değiştirme sürecini, çevre kirliliğini işledi. “Türkiye’de Köyden Kente Göç ve Çarpık Kentleşme-Gecekondu” konulu tezini İstanbul Devlet Güzel Akademisinde hazırlayan Büyükişleyen, yaşadığı kent Ankara üzerine yaptığı bir dizi resim çalışmasının yanı sıra Bir İç Anadolu Analizi, Bozkırda Bir Doğa Analizi, Savaş Çiçekleri, Geçmiş Zaman, İvriz’de Kar gibi yapıtlarında farklı konulara değindi.”

Detaylar
Lot: 115 » Kitap

MUZAFFER AKYOL. Metinler: TÜRKKAYA ATAÖV, TALAT SAİT HALMAN, İSMAİL TUNALI, AYKUT KAZANCIGİL, ARSLAN MENGÜÇ, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 2002.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 431 sayfa, s/b ve renkli resimli. 1968-1969 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim bölümüne girdi.

1973- 1974 öğretim yılında mezun oldu. Bugüne kadar Türkiye'de ve yurtdışında çok sayıda kişisel sergi açan ve karma sergilere katılan sanatçının üretiminin 16 yılına tanıklık eden Asmalımescit’teki atölyesini 2011 yılında müze-eve dönüştüren sanatçının eserleri çok sayıda özel koleksiyonda da yer almaktadır.

Muzaffer, köy kökenli-akademili bir ressamdır; onun resim serüveni, bu ikilemi kendisi için nasıl zenginleştirici bir senteze dönüştürdüğünün öyküsüdür. Çocukluğunda doğup büyüdüğü Karadeniz coğrafyasından, halkından, folklorundan etkilendiği gibi; Sabahattin Eyüboğlu’nun Azra Erhat ve Halikarnas Balıkçısı’yla birlikte oluşturduğu Anadolu hümanizmi düşüncesinden, Bedri Rahmi Eyüboğlu ekolünden de etkilenir.¹

Sanatçının 1960’lardan bu yana uzanan sanat serüvenine baktığımızda Anadolu insanının mitolojik hikâyeleri ile beslenen ve bu hikâyeleri günümüz sorunları ile eşleştiren bir yanı olduğunu görürüz. Tanrıçalar, dilek ağaçları, Şahmeran vs. hep tarihte yaşandığı gibi tuval üzerine aktarılmıştır ama baktığımızda sadece geçmiş zamana ait izleri değil, bugünden de bir şeyler görürüz. Kendine ait bir anlatım biçimiyle şekillenen tuvallerin içinde yer alan bu politik söylemin sanatsal durumun önüne geçmeden, anlatım içinde sınırlandırılarak belirlenmesi sanatçının ustalığının bir göstergesidir. Onun resimlerinde binlerce yıllık Anadolu tarihinin izlerini görürüz. Roma, Urartu, Sümer, Selçuk, Osmanlı vs. gibi bu topraklarda yaşayan insanların enerjilerinin yansıması ile karşılaşırız. Onun Knidos kralı ile bir aforizmada konuşması, Tanrıça Demeter ile bir güneş saatinin altında buluşup dertleşmesi, Yunus ile duygu alışverişinde bulunması bir oyun değildir. Sanatçının hissederek, duyumsayarak yaşadığı bir durumdur. O hep bize ait olan ya da bizim yakın çevremizde olan değerlerin izlerini sürerek var olmuş ve kendine özgü bir anlatım dili oluşturmuş bir sanatçıdır.

Detaylar
Lot: 116 » Kitap

TURGUT ATALAY. Metinler: ARSLAN MENGÜÇ, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 2001.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 309, [2] sayfa, s/b ve renkli resimli. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Nazmi Ziya Güran, İbrahim Çallı ve Léopold Lévy atölyelerinde öğrenim gören Turgut Atalay, akademinin yüksek bölümüne de devam ederek 1946 yılında birincilikle mezun oldu. Yaklaşık dört yıl çeşitli okullarda resim öğretmeni olarak çalıştıktan sonra tiyatro ve opera dekoratörlüğü yapmaya başlayan ressam, uzun yıllar İstanbul Şehir Tiyatroları’nda görev yaptı.

1938-1949 yılları arasında yaptığı ilk dönem çalışmalarında İstanbul’un Haliç, Yedikule, Süleymaniye gibi tarihi semtlerinden çeşitli manzara resimleri yapan sanatçının bu eserleri konu, renk ve biçim anlayışı ile kompozisyon kurgusu açısından akademideki hocası Léopold Lévy’nin sanat anlayışına da yakındır. 1940 yılında Leopold Levy öncülüğünde kurulan Yeniler Grubu’na katılan ressam, toplumcu-gerçekçi kaygılarla resim yapmayı öneren bu grubun başta 19 Mayıs 1941 tarihli Liman Sergisi olmak üzere pek çok etkinliğine katılmıştır. 1960’ların başında satıhlar ile biçimlerin parçalanmasıyla oluşturup sınırlı renk seçimleri, biçim deformasyonları ve güçlü geometrik değerleri ile şekillendirdiği farklı bir anlayışa yönelmeye başlamış, köy yaşamı ve köylüler gibi yöresel konulara eğilmiştir. Son dönem çalışmalarında ise daha çok figür, peyzaj, natürmort, portre gibi klasik konuları işlemiştir. İçerikten ziyade resimsel değerlerin ön planda olduğu bu eserlerinde günlük yaşam sahneleri azalmış, daha renkçi bir anlayış ön plana çıkmıştır.

1946 yılında Edirne'de yaptığı bir resim, Paris'te UNESCO sponsorluğunda yapılan uluslararası sergiye kabul edilen ve 1964 yılında Akademi Sanat ödülünü alan Atalay’ın eserleri, İstanbul Devlet Resim Heykel Müzesi’nde, çeşitli sanat galerilerinde ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Detaylar
Lot: 119 » Kitap

GÜNGÖR TANER. Metinler: GÜNSELİ İNAL, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 1996.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 215, [2] sayfa, s/b ve renkli resimli. 1941 İstanbul'da doğdu
1968 İ.D.G.S.A. Nurullah Berk Atölyesi'nden mezun oldu
1971 Salzburg Yaz Akademisi, Corneille ile çalıştı

Bibliyografya;

Güngör Taner Soyutlamasında Ritmik Tempolar, Sezer Tansuğ
Güngör Taner ile Düşünlü Anlar, Atilla Tos, Sanat Çevresi, Haziran 1981
Bir Eleştiri, Ahmet Köksal, Milliyet Sanat Dergisi, Nisan 1981
Kile Sanat Galerisi'nde Gene Bir Usta Güngör Taner, Çağdaş Dergisi
Güngör Taner lle Görüşme (Söyleşi), Yeni Boyut Plastik Sanatlar Dergisi, 1983, Sayı 10
Doğa ve İnsan Dramının Müziği Tuvallerde, Ludmila Behramoğlu, 21 Ocak 1990, Günüş Gazetesi
Müzik ve Resim, Mustafa Akbay, Sokak Dergisi, Ocak-Şubat 1990, Sayı 4
Güngör Taner, (İmzasız) Rehber Galeri-Güzel Sanatlar Dergisi, Mart 1990, Sayı IV
Tuvalde Ritm ve Müzikalite, Anons, (İmzasız), Şubat 1992, Sayı II
"Resimlerim Heyecanla Fışkırır" Topaz Dergisi, Ocak-Şubat 1994, Sayı 9 (İmzasız)
Kontrasların Ressamı Güngör Taner, Muazzez Menemencioğlu, Finans Dünyası, Kasım 1994, Sayı 59
Aklın ve Duygunun Uyumu, Adnan Ahmet Hasan, Enka'dan Haberler Dergisi, Nisan 1995 Sayı 32
Resmim ölüme Isyan, Servet Onay Aşkın, Art Dekor, Mart 1996
Beş Ayrı Kişilik, Ahmet Köksal Milliyet Sanat 15 Mart 1996
Yerçekimsiz Resimler, Levent Karataş, Gösteri Dergisi, Nisan 1996
Ritmik Tempoların Dengesi, 11-17 Mart 1996, Barometre, Sayı 366
Dünyanın Binbir Rengi, Mehmet Esatoğlu, Evrensel Gazetesi, 1996
Renklerde Ritm ve Denge, Global, 4 Mart 1996
96 Aksanat Kültür Merkezinde Güngör Taner, Global, 4 Mart 1996
Sürekliliik Kazanan Bir Heyecan, Maison Française, Mart 1996 Boşluğun Soğuk Korkusu, Aslı Kayabal, Yeniyüzyıl, 12 Mart 1966
Modern Ötesi Soyut, Gülseli İnal, Yeniyüzyıl, 12 Mart 1996
Renklerin Romantik Heyecanı, Feriha Büyükünal, Yeniyüzyıl, 12 Mart 1996
Güngör Taner'in Devimsel Soyutları, Kıymet Giray, Siyah Beyaz Gazetesi, 19 Mart 1996
Resimde Ritm ve Müzikalite Üzerine, Sanat Çevresi, Mart 1996, Sayı 209
Güngör Taner'de Resimsel Dinamizmin Estetik Dereceleme İle Oran llişkileri, Özkan Eroğlu, Sanat Çevresi
Ressam Güngör Taner lle Bir Söyleşi, Muazzez Menemencioğlu, Sanat Çevresi
Güngör Taner'in Resimleri, Kıymet Giray, Yeni Sanat, Mayıs 1996, Sayı 21

Detaylar
Lot: 120 » Kitap

HANEFİ YETER. Metinler: ÇETİN GÜZELHAN, [CİLTLİ ŞÖMİZLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 2002.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün şömizli cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 331, [2] sayfa, s/b ve renkli resimli. Hanefi Yeter 1947 yılında Bayburt’ta doğdu. 1967 yılında eğitimine Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun atölyesinde başladı ve bu eğitim sırasında Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun özel atölyesinde çalıştı. 1970 yılında Paris’te “Academie des Beaux-Arts”da sanat eğitimine katılmaya hak kazandı; bazı kişisel sebepler nedeniyle bu eğitimini tamamlayamadı ve İstanbul’a geri döndü. Eğitimini Akademi’de tamamladı ve 1972 yılında mezun oldu. 1973 yılında Devlet Bursu Sınavını geçti ve Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde lisansüstü eğitimine başladı ve 1978 yılında mezun oldu. Doksanı aşkın kişisel sergisi oldu; Türkiye’de ve yurtdışında Viyana, Paris, Brüksel, Manchester ve Almanya’nın çeşitli şehirlerindeki çok sayıda karma sergiye katıldı. Doğu Almanya’da kişisel sergi açan ilk Türk asıllı sanatçı oldu. O sergide kataloğu özel izinlerle yayınlandı. Eserleri ulusal ve uluslararası müzelerde ve özel koleksiyonlarda görülebilir. Berlin’de 5 duvar resmi, 2 seramik cephe, 2 mozaik pano, 1 heykel ve Darmstadt şehrinde 3 duvar resmi bulunmaktadır. 2006 ve 1012 tarihleri arasında Mersin, Aydın, Denizli, Trabzon, Ankara, Bursa, Antalya, Tarsus ve Nevşehir’de yüze yakın heykel ve rölyef çalışmaları gerçekleştirmiştir. Şu anda Yeter çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

Detaylar
Lot: 121 » Kitap

KAHRAMAN (EKREM KAHRAMAN). EDİTÖR: NEVZAT METİN, [2 CİLT TAKIM], [CİLTLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 2002.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 335+335, [2] sayfa, s/b ve renkli resimli. 1948 yılında Tarsus’ta dünyaya geldi.1971 yılında İstanbul Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik yaptı.1989 yılında öğretmenlikten ayrılarak sanatçı yaşamını tercih etti. Plastik sanatlar alanında teorik yazılar yazdı. Yazıları Sanat Çevresi, Türkiye’de Sanat, Genç Sanat, Çekirdek Sanat, CEY Sanat, rh+ Sanart ve Artist sanat dergilerinde yayımlandı.2007 yılında Sanatçının Atölyesi dergisini yayımlamaya başladı. Yayımlanmış dört şiir kitabının (Sessiz Bir Aşkı Dillendirmek, Rıhtım ve Ihlamur, Fısıltılar ve Çığlıklar, Aşk Olsun Hayat) yanında; “Aşk olsun Hayat” isimli bir toplu şiirler ile bir seçme şiirler kitabı yayımlandı. Ayrıca sanat ve sanatçılar üzerine deneme yazılarının yer aldığı bir kitabı bulunuyor. Yurtiçi ve yurtdışında 80’nin üzerinde kişisel sergi açtı; çok sayıda karma ve grup sergilerine katıldı, ulusal ve uluslararası fuarlarda yer aldı. 16 ödül kazandı. Sanatı hakkında birçok kitap katalog ve broşür yayımlandı. Sanatıyla ilgili iki belgesel film çekildi. Çok sayıda ulusal ve uluslararası koleksiyonlarda resimleri bulunuyor. İstanbul’da yaşıyor.

Detaylar
Lot: 123 » Kitap

RASİM KONYAR. Metinler: ÜMİT GEZGİN, [CİLTLİ], Bilim Sanat Galerisi, İst., 2002.

Yeni Gibi. Yayıncısının özgün cildinde. 2000 adet basılmıştır. Çok temiz durumda. 29x23 cm, 324, [2] sayfa, s/b ve renkli resimli. 1951 İstanbul doğumlu Konyar, 1975 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Dekoratif Sanatlar Bölümü`nden mezun oldu. Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü`nde bir yıl ihtisas yaptı. 1976-1980 yılları arasında School of Visual Arts (New York Görsel Sanatlar Yüksek Okulu) ve San Diego State University, California`da Roy Paul Madsen`dan animasyon ve film eğitimi aldı. Mezuniyet Projesi olan kısa metrajlı filmiyle "En iyi Kamera Ödülü"nü kazandı. 1992`ye kadar Los Angeles`da yaşayan sanatçı, Türkiye`ye dönüşünden sonra çalışmalarını Şile`deki atölyesinde sürdürmektedir.

1973-1976 Ankara Sanat Tiyatrosu`nun sahnelediği bazı oyunların dekor ve kostümlerini gerçekleştirdi.
1986 "Vatan Yolu" adlı senaryosu Almanya`da ödül aldı.
1987-88 Bu senaryosundan yola çıkarak; aynı adlı uzun metrajlı filmin yönetmenliğini yaptı. "Vatan Yolu" adlı film; Hoff, Berlin, İstanbul, Chicago ve Cannes Film Festivalleri`nde gösterildi.
1989 "A Country Between Worlds" (Kıtalararasındaki Ülke) adlı Türkiye ve GAP Projesi üzerine iki ayrı belgesel çekti.
1989 California`da heykel ve resim çalışmaya başladı.
2002-2004 Şubat Yayıncılık tarafından TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) için hazırlanan Antalya ve İzmir prestij kitaplarının fotoğraf çekimlerini gerçekleştirdi.

Detaylar
Lot: 139 » Kitap

Durgun don. MİHAİL ŞOLOHOV, [4 CİLT KUTULU TAKIM], Yordam Kitap, İst., 2021.

Sıfır Kitap. Yayıncısının özgün karton kapaklarında ve kutusunda. Metin kısmı çok temiz durumda. 21x14 cm, 1696 sayfa. Durgun Don, edebî dehası Tolstoy ile kıyaslanan Nobel Ödüllü yazar Mihail Şolohov’un başyapıtı; Ekim Devrimi ve Sovyetler’de İç Savaş gibi önemli tarihsel olayları hikâye eden bir epik roman.

Şolohov, devrim öncesi ve sonrasındaki Rus yaşamını, özellikle de feodal değerlere ve Çar’a bağlılığını sürdüren Kazakları betimlerken anlatısını tarihsel belgeler üzerine kurmakla kalmayıp birey ve toplum ilişkilerini de yoğun bir dikkatle irdeliyor. Karşı safta olanlara yapay olarak yaratılmış bir düşmanlık besleyen Kazaklar, aslında değişen bir dünyanın içinde yaşadıklarının da ayrımındalar.

Durgun Don’un ana kahramanı Gregor Melehov bilincinde iki temel eğilimi yan yana ve çatışma halinde barındırıyor. Bunlardan biri, köylü yaşamına, çalışmaya, doğaya, bilhassa durgun Don ırmağına duyduğu derin sevgi ile bağımsızlık tutkusu; diğeriyse, haklarını almak için başkaldıran milyonlarca köylüden biri olduğuna dair bilince çıkarmakta zorlandığı sınıfsal farkındalık.

Romanın önemli bir meselesi de Gregor ile Aksinya arasındaki imkânsız aşk. Durgun Don’un bu iki ilginç kahramanı geleneklerin baskısına boyun mu eğecek yoksa kendilerini dışlayan toplumsal çevrede kalıp savaşacaklar mı? Oysa Ekim Devrimi çemberin dışına çıkarak yepyeni bir yaşam biçimini seçmeleri için onlara bir fırsat sunuyor.

Yordam Edebiyat’ın okurlarına 4 cilt halinde sunduğu Durgun Don çevirisi üç değerli çevirmenin imzasını taşıyor. Mete Ergin ve Gani Yener’in dilimize kazandırdığı metin Hasan Âli Ediz tarafından Rusça aslıyla karşılaştırıldı. Rus halk edebiyatı ile Rus klasik edebiyatını kaynaştıran Şolohov’un parlak edebî biçemini bu titiz çeviriden zevkle takip edeceksiniz.

Detaylar
Lot: 140 » Kitap

Savaş ve barış. LEV TOLSTOY, [4 CİLT KUTULU TAKIM], Yordam Kitap, İst., 2016.

Sıfır Kitap. Yayıncısının özgün karton kapaklarında ve kutusunda. Metin kısmı çok temiz durumda. 21x14 cm, 2048 sayfa. Savaş ve Barış, yazıldıktan kısa bir süre sonra neredeyse tüm dünya dillerine çevrilen, aradan geçen yüz elli yılda evrensel edebiyatın başyapıtı hâline gelen dev bir eser… Bir roman değildir, tarihsel bir anlatı değil, belgesel değil, felsefe kitabı değil, Rus toplumunu anlatan sosyolojik bir inceleme değil, bir dönem romanı, savaş ya da aşk romanı değildir. Çünkü bunların hepsidir Savaş ve Barış. Tolstoy, edebî türlerin sınırlarını aşarak var ettiği bu büyük yapıtla, edebî değerinden, anlatım zenginliğinden bir şey kaybetmeden, farklı coğrafyaların ve çağların sınırlarını da aşıyor. Savaş ve Barış romanında başlıca iki savaş ele alınıyor: 1805-1807 savaşı ve 1812 savaşı. Bu iki savaşın nitelikleri ayrıdır ve Tolstoy özellikle bu büyük çatışmaların farklı özellikleri üzerinde durmuştur.

1812 savaşı bir milli kurtuluş savaşı niteliği taşıdığı için, bu savaşa halk yığınları da katılmış ve Tolstoy romanında, halkı da sahneye çıkarmıştır. Yordam Edebiyat olarak, Savaş ve Barış'ı, özel bir edisyonla sunmaktan gurur duyuyoruz. Tüm dünyada ‘en başarılı çeviri' olarak kabul edilen Louise-Aylmer Maude çevirisi, bizzat Tolstoy'dan edinilen karakter detaylarını ve biyografik bilgileri içermektedir. Böylece bu büyük eseri, âdeta Tolstoy'un rehberliğinde okuma ayrıcalığını yaşayacaksınız. Ayrıca, Hasan Âli Ediz'in başlı başına bir eser olarak kabul edilmesi gereken Tolstoy incelemesini ve Tolstoy'un bu büyük eserini anlattığı kendi yazısını da bu özel edisyonun değerli bir parçası olarak, sizlerle buluşturuyoruz.

“Yapmacık bir alçakgönüllülük göstermeyeceğim: Savaş ve Barış, Homeros'un İlyada'sı gibi bir eserdir.” Tolstoy

Detaylar
Lot: 141 » Kitap

Esir şehir üçlemesi: Esir şehrin insanları, Esir şehrin mahpusu, Yol ayrımı. [3 KİTAP TAKIM KUTULU], KEMAL TAHİR, İthaki Yayınları, İst., 2015.

Sıfır Kitap. Yayıncısının özgün karton kapaklarında ve kutusunda. Metin kısmı çok temiz durumda. 21x14 cm, 1124 sayfa. Esir Şehrin İnsanları

Kemal Tahir’in Mütareke dönemi aydınlarını anlattığı “Esir Şehir” üçlemesinin ilk kitabı olan Esir Şehrin İnsanları’nda Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’daki sivil aydınların durumu ele alınır. İmparatorluk ordularının yenilgiyi kabullenip silahlarını teslim ettikleri bir dönemde aydınlar en umutsuz koşullar altında savaşı üstleneceklerdir.

Türk edebiyatının en büyük isimlerinden biri olan Kemal Tahir bütün yapıtlarıyla İthaki Yayınlar’nda.

Esir Şehrin Mahpusu

Esir Şehir Üçlemesi’nin ikinci cildi ‘Esir Şehrin Mahpusu’nda, Kâmil Bey hapistedir; kendisiyle, ailesiyle ve ait olduğu Osmanlı aristokrasisiyle derin bir hesaplaşmaya girişir. Çürümüş, işbirlikçi aileler, Anadolu’da gitgide güçlenen Kuvâ-yi Milliye direnişi ve hapiste, korkunç bir dram içinde, yapayalnız, kendisini Kurtuluş Mücadelesi’yle yeniden yaratmaya karar veren Kâmil Bey...

Romancının, romanını yazacağı toplumu, o toplumun insanlarını ‘tarihsel gelişimi içerisinde inceleyip, meydana vuracağı özelliklerden, bugünün ve geleceğin zorluklarının çarelerine sağlam dayanaklar bulmak’ zorunda olduğunu; bunun için hazır kaynaklar yoksa, bu roman dışı incelemelerin de romancı tarafından yapılması gerektiğini, bunsuz bir roman yazılamayacağını, romancı olunamayacağını da ilk vurgulayan Kemal Tahir olmuştur.

Yol Ayrımı

Kamil Bey de Anadolu’da serbesttir artık ... Türkiye’yi kuşatan bir "serbest"lik rüzgarı esmeye başlar zamanla. Bu serbestlik, değişen ya da değişmiş gibi görünen insanların maskelerini birer birer düşürürken, İstanbul’da hayat giderek zorlaşır. Kamil Bey, yıllardır özlemini duyduğu biricik kızı Ayşe’ye kavuşmaya çalışırken, Kurtuluş Savaşı’nda yüz binlerce insanın kanıyla kurtulan vatan, artık demokrasi mücadelesi vermektedir. Serbest Fırka’nın kuruluşu, Darülfünun’da meydana gelen ayaklanmalar, İstanbul sokakları ve tarihin derinliğinde kalan ayrıntılar... "Yol Ayrımı", savaştan zaferle çıkmış bir milletin demokrasi yolunda attığı bebek adımlarının izdüşümlerini aktarıyor okura.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 4
sonraki