• Cancel
    Filter
  • Buy Now Rules
Filter

Buy Now

Product No: 16350 » Sanat (Kitap - Dergi)

Karadut. Sunu: İlhan Berk. [Sergi kataloğu] [NUMARALI NÜSHA: 372/1600]. BEDRİ RAHMİ EYUBOĞLU (1911-1975), Ada Yayınları, İstanbul, 1979.

Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 24 x 16 cm, [54] sayfa, 3’ü katlanır renkli ve büyük boy olmak üzere toplam 22 adet numarasız renkli ve s/b levha.

İlk, tek ve sınırlı sayıda numaralı baskı. 1600 adet basılan kitabın 372 numaralı nüshası.

Sanatçı-şairin kendine ait Bedri Rahmi Sanat Galerisi’nde, ölümünden dört yıl sonra, 1979 yılında düzenlenen resim sergisi nedeniyle yayınlanan ve en bilinen şiirlerinden biri olan Karadut’un da yer aldığı, şiirle aynı ismi taşıyan serginin kataloğu.

Edebiyatçı ve sanat eleştirmeni Ferit Edgü (1936-)’nün yayınevi olan Ada Yayınları tarafından basılan kitabın ön söz yazarı başka bir ressam-şair olan İlhan Berk (1918-2008)’tir. “… Resimler Talaslı'smı anlatmaya yetmemiştir ki... Onun için sıraya girmiştir şiir, o yüz için. Ama biliyoruz bu da yetmeyecektir, şiirlerin altına üstüne oturtacaktır yine Çatalkara'sım, biraz tutkulu (tutkulu çünkü bütün renkler buyruğuna girmiştir artık ), daha çok da coşkulu, çılgın, onun için çıplak atlara bindirecektir soyup, o çok güzeli ve kendini. Katlayıp kat kat kâğıtları ve alt-üst sular geçip ve kuşlar, narlar, ayvalar, lâleler düşürüp, vursun diye o güvercin topuklu iyice gözlere. Daha bir korkusuz vurup fırçasını yalın, aydınlık. Elbet yine boza-boza yapacaktır Karadut'unu-uzun boyunlar, uzun kollar, uzun saçlar... -Hem hep büyük bir bozucusu değil midir resmimizin, elinden bozulmadan ne kurtulmuştur ki?...” (İlhan Berk).

Geleneksel halk sanatı ile modernist çizgiyi resimlerinde birleştiren ünlü ressam Bedri Rahmi’nin bu kitabı, o döneme dek sergilenmemiş ve yayınlanmamış resimlerini de içermesi açısından önemlidir.

-- Türk edebiyatı Şiir Türk resmi 

Price: 2,500 TL

Buy Now
Product No: 16349 » Sanat (Kitap - Dergi)

[ANKARA SANAT / İLK RESİMLİ BASKI] Portre [= Portret]. Çeviren: Cafer Bater. [ÇEVİRMENİ RESSAM CAFER BATER'DEN İMZALI]. Ankara Sanat Yayınları, Ankara, 1968.

Özgün karton kapağında, künye sayfasında yayınevi logosunda bir kesik mevcut, haricen temiz durumda, 24 x 17 cm, 71, [1] sayfa, s/b resimli.

İlk Ankara Sanat baskısı, ilk resimli baskı, literatürdeki ikinci çeviri.

Ressam Cafer Bater tarafından Türkçe’ye tercüme edilen ve Gogol’ün estetik görüşlerini belirten ve en ünlü romanlarından biri olan Portre’nin Bater tarafından imzalı nüshası: “Sayın Bayan Aysel Kuras’a saygılarımla”.

Ankara Sanat Yayınları’nın üçüncü kitabı olarak yayınlanmıştır. “Yazarın 25 yaşındayken yazdığı bu romanda resim sanatı ve estetik üzerine yazılanlar, hiç bir profesyonel sanat tarihçisi, sanat eleştirmeni ya da hiç bir Ressam tarafından bu kadar anlayışla yazılmamıştır” (Çevirmenin önsözünden).

Cafer Bater (1913-1994): 1913 yılında doğan sanatçı, küçük yaşlardan itibaren resim çalışmalarına başlamıştır. 1950’li yıllarda çalışmalarını suluboya türünde yoğunlaştırmıştır. İlk sergisini 1957 de İstanbul’da açmıştır. Ayrıca Fransa, İspanya ve İsviçre’de sergiler düzenlemiştir. Sanatçı, 1970’lerde Suluboya Ressamları arasındaki ilk gruplaşma hareketinin öncüsü olmuştur. Kendisi gibi Suluboya üzerine yoğunlaşan Ressam arkadaşlarıyla “Suluboya Ressamları grubu” nu kurmuştur. 5 Aralık 1970 de ilk ortak sergilerini Ankara’da açmışlardır.

-- Türk edebiyatı Rus edebiyatı Türk resmi İmzalı Koleksiyon

Price: 2,000 TL

Buy Now
Product No: 16317 » Sanat (Kitap - Dergi)

Sürgün. Şiir [İLK BASKI / SINIRLI SAYIDA BASILAN NUMARALI EDİSYON: 396 / 1100]. Desenler: Burhan Uygur. AHMET OKTAY (1933-2016). Ada Yayınları, İstanbul, 1979.

Özgün karton kapağında ve yayıncısının özgün kapak üstü ticari bandını muhtevi, kapak kenarlarının renginde hafif solma, haricen çok temiz bir nüsha, 20 x 14 cm, 44, [2] sayfa, 7 adet s/b Burhan Uygur deseni.

1100 adet basılmıştır ve numaralanmıştır: 396/1100.

Ahmet Oktay’ın ilk şiir kitabının ilk baskısı. Ferit Edgü’nün sahibi olduğu efsanevi Ada Yayınları’ndan yayınlanmış bu eser, ayrıca sanat yaşamı boyunca pek çok edebî eser resimlemiş olan sanatçı Burhan Uygur’un (1940-1992) resimlemiş olduğu basılı ilk kitaptır.

Şiirlerinde toplumcu tavırla hayatın farklı yönlerini kapsamlı bir şekilde gözlemlemiş ve bunu şiirine yansıtırken bireyi, yazınsallığı, imgeselliği ön planda tutmuş, yaşananların birey üzerindeki etkilerini işlemiştir. Ahmet Oktay anlamı dışlamamış ama şiirde anlamın kendini kolayca ortaya koymasına da sıcak bakmamış ve imgesel anlatımı tercih etmiştir. Ahmet Oktay temaları ağır bir dil yerine arı bir Türkçeyle işlemiştir. Şiirinin dili bir taraftan konuşma dilinden diğer taraftan belirli bir kültür düzeyinin anlayabileceği dilden beslenmiştir. Şair, arı bir dil kullansa da kolay anlaşılabilen şairlerden değildir. Biçim açısından kendini tekrar etmek istememiş, şiirlerinde çeşitli biçimleri kullanmıştır. Bu yönleriyle şair, toplumcu anlayışla İkinci Yeni anlayışını birleştirmiştir. Bu özellikler Ahmet Oktay'ı toplumcu duyarlılığı olan modern bir şair kılmaktadır.

Şairin tür dışında ortaya koyduğu tek edebî eser örneği Kurt Dişi adlı tiyatro oyunu 1970-1971 ve 1973-1974 sezonunda Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından sahnelendi.

Burhan Uygur’un figürlü soyut resimlerine hakim olan düşsel atmosfer, sanatçının kendi deyimiyle “kafayı bir şiire taktığı zaman” daha da bir belirginleşirdi. Şiir ve edebiyat, Burhan Uygur’un etkilendiği, yaşamı ve varoluşu ile anlam ilişkisi içerisinde olduğu diğer önemli sanat dalıydı. Çoğu resminin bir köşesine mısralar, görüntüye arkadaşlık eden sözler eklerdi. Örneğin, “Her göğsüne yaslandığımda bahar çiçekleri açıyor. Tıpkı altmış dört impala gibi sona yaklaşıyorum” veya “lüks bir otelin havuzunda, kendini yaz sıcağında serinleten Kandilli’li Asım Hoca’nın göz banyosu”. Kendi deyimiyle “bir şiir aylar, hatta seneler boyu yakasını bırakmaz” ve bir gün gelip resminin bir ucundan kompozisyonun herhangi bir yerine evin kedisi gibi yerleşiverirdi. Burhan, desenleriyle birkaç şiir kitabına da eşlik etmişti. Kapak resmiyle katkıda bulunduğu bir iki yayın dışında, Burhan Uygur’un ressam kimliğiyle yer aldığı üç şiir kitabı vardır: Sürgün (Ahmet Oktay), Rengahenk (Can Yücel) ve Sulara Gömülü Çağrı (Gülseli İnal). Bununla birlikte etkilendiği bir kitabın sayfalarını da bir resim yüzeyi olarak görür, kendi görsel notlarını, eklerini yapardı.

-- Türk edebiyatı Şiir İlk baskı Birinci baskı Koleksiyon Türk resmi İllüstrasyon Sanat

Price: 750 TL

Buy Now
Product No: 15727 » Art (Painting - Sculpture)

ZEFF CLEMENT (1930-1983) - Mistiek Wereld [i.e., Mistik Dünya]. Serigrafi. (Ed. E. A.) - 1982

Kağıt üzerine serigrafi, Sanatçı edisyonu,

Çerçeveli ebat: 45 x 40 cm, resim ebadı: 34 x 30 cm

Sağ alt köşede sanatçıdan imzalı ve tarihli, sol alt köşede ve alt orta kısımda başlık ve edisyon

1981 yılının sonlarında İstanbul’a yerleşen ve Müslüman olan Hollandalı ressam, İstanbul’da ilk özel sergisini 7 Ocak 1983’te açtı ve “bütün ömrüm geçecek” dediği Türkiye’de vefat etti. Hollanda'nın Heerlen kentinde, 1952 yılında, kendi değimiyle otodidak bir sanat görüşü ile "gerçek sanat aşamaşını" yaparak, büyük bir kısmını Türkiye'ye miras bıraktığı sanat çalışmalarına başlamıştı.

1947-1948 yılları arasında reklam grafikerliği, 1967-1970 yılları arasında Maastrich Güzel Sanatlar Akademisi'nde tekrar grafik, resim, reklam ve iç mimari eğitimi yapmıştı. Bu arada Hollanda'nın Bond Beelde Sanat Derneği'ne üye olmuştu.

Hollanda Hükümeti'nin armağan ettiği bu kiliseyi 1972-1981 yılları arasında sanat evi ve sanat galerisi olarak kullanırken, bir taraftan konferanslar veriyor ve çeşitli eğitim faaliyetlerinde de bulunuyordu. 1964-1982 yılları arasında 40 kez Hollanda'da, 18 kez uluslararası kişisel ve karma sergilerle eserlerini sunmuştu. Almanya, Fransa, Avusturya, İngiltere, Tenerif, Belçika, Lüksemburg, Macaristan, Yugoslavya, Polonya, Formoza Adaları, Endonezya ve Seylan'da araştırmalar yaptı ve konuk öğretim görevlisi olarak bulundu. Ayrıca, Hollanda ve Fransa radyo ve televizyonlarında söyleşiler yaparken, kendi galerisinde de sanatçıların eğitimine yardımcı oluyordu.

Zef Clement, hayatının son yıllarında Türkiye'de yaşama tutkusu duymaya başlamıştı. İstanbul'a yerleşmesinden sonra yine Avrupa'daki gibi, genç sanatçıların eğitimine ve özellikle Türkiye yaşamının etkileriyle, verimliliğinde ve sanatında yeni boyutlara ulaştığı çalışmalarına devam etti ve Istanbul'daki ilk kişisel resim sergisini 7 Ocak 1983 tarihinde açtı. (Kaynak: Sanatçının Alarko Sanat Galerisi’ndeki sergi broşüründen).

Price: 6,000 TL

Buy Now
Product No: 15714 » Sanat (Efemera)

[MÜSTAKİL EL İLANI] Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi: Gazeteye ilâve olunan tablonun müvezilerden taleb edilmesi rica olunur. Nüshası 1 kuruştur. Heyet-i İdâre ve Tahririyesi: Cağaloğlu’nda Fürûn [Fırın] ittisâlinde Osmanlı Ressamlar Cemiyeti

İnce pembe renkli kağıda taş baskı (litografi), çerçeveli ebat: 43 x 36 cm, kağıt ebadı: 30 x 24 cm, Osmanlıca, tek yüze baskı, bir sayfa. Kağıdın kenarlarında zamana bağlı hafif yıpranma ve renk değiştirme mevcut, kırılgan kenarlara sahip, çerçeve içinde korunaklı, iyi bir nüsha.

Dönemin sanat ve sanatçı sorunlarına çözüm bulmak üzere Osmanlı Devleti'nde 1909-1919 yılları arasında faaliyet gösteren bağımsız bir ressam örgütü olan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından ilk sayısı 1910 yılının Mart ayında yayınlanan, üyelerinin düşüncelerini ve sanat anlayışlarını topluma yansıtmak üzere yayınlanan mesleki mecmuanın müstakil el ilanıdır.

“Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi” başlığı son derece kaligrafik yazılmış ve Cemiyet’in logosu da eklenmiştir. Nadir bir koleksiyonluk parça.

“İstanbul' da, 1911-1914 yılları arasında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nce (kuruluşu 1909) Şerif Abdülkadirzade Hüseyin Haşim Bey (ö. 1930) yönetiminde yayımlanan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi (aylık, 18 sayı yayımlandı, 320 sayfa, 24x33cm) modern Osmanlı resim sanatının kaynak metinlerini içerir.

Gazete/mecmua, dönemin resim ustalarının yapıtlarını ve yaşamöykülerini, zamanın sanat ortamının tartışmalarını ve eleştirileri kapsar. Sanayi-i Nefise Mektebi'nin açılmasıyla (1883) birlikte yeşeren çağdaş resim sanatının, Hoca Ali Rıza (ö. 1930), Hüseyin Avni Lifij (ö. 1927), Ruhi Arel (ö. 1931), Ahmet Ziya Akbulut (ö. 1938) ve Sami Yetik (ö. 1945) gibi ustalarının yazılarının bulunduğu gazete/mecmua gerek içeriğiyle, gerek görsel açıdan II. Meşrutiyet döneminin resim ve plastik sanatlar ortamını ve anlayışını yansıtır. Gazeteyi yayımlayan hevesli, genç sanatçıların çağdaş resme olduğu kadar hat, tezhip, cilt sanatına ve ustalarının yaşamöykülerine de yer vermeleri geleneksel sanatları da önemsediklerini gösterir.”

-- Türk resmi Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Matbuat tarihi Sanat tarihi

Price: 15,000 TL

Buy Now
Product No: 15706 » Sanat (El Yazmaları)

MUİDE ESAD (Sanâyi-i Nefîse Mektebi İnas Bölümü'nün "2" numaralı öğrencisi, Osmanlı dönemi ilk kadın ressamlarımızdan) - Osmanlıca el yazısıyla imzalı ve enfes bir üslûpla yazılıp gönderilmiş şiir ve taziye mektubu

Mektup ve zarf çerçeve boyutu: 57x37 cm, mektup boyutu: 29x19 cm, zarf boyutu: 17x9 cm, paspartulu, özel tasarımlı çerçevesinde, kağıt üzerine mürekkep, çok temiz durumda, Osmanlıca, ıslak imzalı.

Metin: Besmele ile başlayan mektup, ressamın Süreyya isimli ve önemli bir aileye mensup olduğu anlaşılan arkadaşının oğlu ya da yakını olan Abdurrahman isimli bir şahıs için yazmış olduğu Osmanlıca bir dörtlük ile devam eder: “Alem-i Faniyye’den Ebedî Aleme sefer etti Abdurrahman Fetih etsin ona hemen ebvâb-ı cenneti hazret-i Rıdvan İstikbâline şitâb ile selâm versin melâike ve hurân [i.e., huriler] Kucaklasın, şâd etsin ruhunu bî-pâyân Nûr-ı Rahmet-i Rahman. Muide Es’ad.”

Bu dörtlüğün altında ressamın kendi ıslak imzası mevcut olup hemen ardından mektup elkâb ile devam eder. Metin şöyledir: “Benim canım kardeşim Süreyyacığım! Millet ve vatana bunca değerli insanlar yetiştirmiş değerli ailenizin [bu] büyük gaybdan [i.e., kayıptan] vakı’ hüzün ve kederimin sözle ta’rifine imkân yoktur!... Zavallı Abdurrahman!... Cenâb-ı Allah’ım ruhunu garîk-i Bahr-i Envâr [i.e., Nur Denizi’ne gark] eylesin, amîn! Bir kardeşiniz sâfiyyetle bu derin acınıza ben de tamamen iştirâk ediyorum. Onun aziz ruhu, inşallah teâla, Cennet-i Gülistanlar’da sefâsı saadetle seyrân ettikçe Cenâb-ı Rabbü’l-Alemîn size ve bilcümle muhterem akraba û taallukâtınıza mütesellî ve sabr-ı cemîl ve elemsiz, kedersiz, mesud ömürler ihsân buyursun, amîn! Muhterem efrâd-ı ailenizin bilcümlesine ayrı ayrı başsağlığı diler, cümlenizi Cenâb-ı Vâcîbü’l-Vücûd’un hıfz ve emânetine tevdi’ eylerim benim kıymetli sevgili kardeşim efendim. Fî 6 Mart sene [1]952. Muide.”

Ayrıca mektubun bir de “Hamiş”i vardır [i.e., Not]: “Muzdarip olduğum Anfluenza sebebiylen bizzat vazifeye ve mütesellîye şitabân olamadığımdan mazûrumun affını hassatiyen dilerim.”.

Provenans: Süreyya Işık Koleksiyonu'ndan sonra I. B. ve M. M. özel koleksiyonları.

Muide Esad, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde sanat dünyasında kendine yer bulmuş ancak hakkında çok az bilgi olan önemli bir kadın ressam. Sadullah Paşa’nın torunu ve göz doktoru Prof. Dr. Esad Işık Paşa’nın kızı olan Muide Esad, sanatı ve hayatıyla dikkat çeken fakat tarih sayfalarında hak ettiği yeri alamamış bir isim. İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’ne 2 numaralı öğrenci olarak kaydolan Muide Esad, eğitim hayatı ve eserleriyle Osmanlı sanat tarihine eserler bırakmış olsa da günümüzde neredeyse hiç bilinmiyor. Bu noktada İstanbul’da, Osmanlı resim sanatı olan minyatür yerine batılı anlamda Türk resminin ortaya çıktığı ve 1882 yılında sadece erkek öğrencilerin kabul edildiği Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kurulmasıyla hız kazanan yeni bir sanat ortamından söz etmek yanlış olmaz. Özellikle önemli ve eğitimli ailelerin kadınları ve onların genç kızlarının artık kazan kaldırdığı bir yıl 1914. Aynı yıl kurulan kadınlara özel sanat eğitimi veren İnat Sanayi-i Nefise mektebine ilk koşanlardan genecik bir kız; Muide Esad. 1 numaralı kayıt; Müzdat Sait Arel, 2 numaralı kayıt; kahramanımız Muide Esad, 3 numaralı kayıt Belkıs Mustafa, ve 4 numaralı kayıt; Nazire Hanım ve eski Başbakan Bülent Ecevit’in ressam annesi Nazlı Ecevit de bu sınıfta ilk kuşak kadın ressamların arasındaydı.

Muide Esad, İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde (Kadın Sanat Okulu) sanat eğitimine başlamış ve bu alanda yeteneklerini geliştirmek ve batı resminde öncül kadınlardan olmak istemişti. Okulda aldığı eğitimle, dönemin sanat anlayışını ve tekniklerini öğrenen Muide Esad, kısa sürede yetenekli bir ressam olarak tanınmaya başlamış, Galatasaray Sergileri adı verilen Osmanlı İmparatorluğu’nda sanat dünyasının önemli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen bu sergilerde dönemin en önemli ressamlarıyla birlikte boy göstermişti. Muide Esad, bu sergilere katılarak adını duyurmuş ve sanat tarihi kayıtlarına adını geçirme fırsatı yakalamıştı. Muide Esad, İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde (Kadın Sanat Okulu) sanat eğitimine başlamış ve bu alanda yeteneklerini geliştirmek ve batı resminde öncül kadınlardan olmak istemişti. Okulda aldığı eğitimle, dönemin sanat anlayışını ve tekniklerini öğrenen Muide Esad, kısa sürede yetenekli bir ressam olarak tanınmaya başlamış, Galatasaray Sergileri adı verilen Osmanlı İmparatorluğu’nda sanat dünyasının önemli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen bu sergilerde dönemin en önemli ressamlarıyla birlikte boy göstermişti. Muide Esad, bu sergilere katılarak adını duyurmuş ve sanat tarihi kayıtlarına adını geçirme fırsatı yakalamıştı.

Muide Esad, sanatıyla olduğu kadar kişisel hayatıyla da dikkat çeken bir figürdür. Babasının asistanı olan Mısırlı bir doktorla evlenerek hayatının yönünü değiştirmiş ve Mısır’a yerleşmiştir. Bu evlilik, onun sanat kariyerinde de bir dönüm noktası olmuştur. Mısır’a yerleştikten sonra sanat hayatına dair çok az bilgi bulunmaktadır. Bu dönemdeki eserleri ve sanatsal faaliyetleri hakkında yeterli kaynak bulunmamaktadır. Ancak, Mısır’daki yaşamının sanatına olan etkisi ve orada ürettiği eserler hala araştırma konusu olmaya devam etmektedir. Sözün sonuna geldiğimizde Muide Esad, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde sanat dünyasında kendine önemli bir yer edinmiş, yetenekli bir ressam olarak tanınmış bir şahsiyet. İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’ndeki eğitimi ve Galatasaray Sergileri’ne katılımı, hiç şüphesiz ki onun sanat kariyerinde önemli dönüm noktaları olmuştur. Ancak, kişisel hayatındaki değişiklikler ve Mısır’a yerleşmesi, kendisi ve sanatına dair bilgi eksikliğine yol açmış olsa da Muide Esad’ın sanatı ve yaşamı, Osmanlı sanat tarihinin gizemli ve araştırılmaya değer bir parçası olarak önemini korumaktadır.

-- Türk resmi Kadın Kadın ressamlar Ünlü imzalar Koleksiyon

Price: 75,000 TL

Buy Now
Product No: 15704 » Sanat (El Yazmaları)

RASİN ARSEBÜK (Türk ressam) (1923-2017) - Islak imzalı, “Gallery Rasin” antetli kağıtlara tamamen el yazısı, 1975 yılında ABD’de kurduğu galerisinde, Orhan Peker’den vb bahseden mektup

“Gallery Rasin” antetli, filigranlı ve koleksiyonluk özel dokulu kağıtlara el yazısı ve ressamdan imzalı, antetlerde sanatçının ABD’de yeni yerleştiğini ve galerisini açtığını söylediği St. Simon adresi de mevcut, “Anneciğim” diye hitap ettiği Mediha Gökçer Hanım’a yazılmış, 28x21 cm (açık helleri), 64 satırlık ve 4 sayfalık uzun bir mektup, zarfıyla beraber.

Mediha isimli, aslen teyzesi olan, fakat anne diye hitap ettiği bir kadına ailevi meselelerden söz ettikten sonra, Mayıs’da yaşadığı New York’u terk edip St. Simons (Georgia), Adası’nda kendi galerisini açtığından söz ediyor: “…Bana gelince yeni olan tek şey Mayıs’ta New York’u terk edip bu adaya yerleşmem ve kendi galerimi açmam. Şimdi kendim için çalışıyor ve sevdiğim işi yapıyorum. Ümit ve umutlu [sic. umutla] mücadele edip yaşantımızı sürdürüyoruz. Henüz tam kararlı değilim Amerika’da yerleşmeye. Çok uzağım, annem ve ablamdan. Bir senedir göremedim onları. Bazı işlerimin halli için bekliyorum. Amerika’yı terkedemiyorum şimdilik. HAllolur olmaz Türkiyedeyim. Yılbaşından önce gelebileceğimi ümit ediyorum.” Ardından Osman Bey adlı birisinden ve aynı zamanda akademisyen olan bir sanatçıdan referans mektubu ricasında bulunduğunu anlatıyor. Bunu ressam Orhan Peker’i bulamama ihtimaline karşılık yaptığını belirtiyor. Bu konuda yardım istiyor. Ardından Amerika’da çok yalnız kaldığını belirtiyor ve dini günleri gösteren bir takvim istiyor. Mediha Hanım’a “siz benim din ve akıl hocamsınız” diye yazıyor.

Rasin Arsebük, 1923'te İstanbul'da doğdu. Sanatçı 1944 yılında Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu. Daha sonra 1948 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni birincilikle bitirdi. Resimle ilk kez yüksek lisans için gittiği Fransa'da tanıştı. Elimizdeki mektubundan belli ki ressamın bu yıllarda (1973-75) biyografisinde ABD yaşantısı yer almıyor. 1980 yılında Papa 2. Jean Paul'un portresini yapması için çağrıldı ve 1986'da dünya barış yılına ithafen yaptığı resim sergilendiğinde dünya çapında tanındı. Sanatçı temel olarak insan, hayvan ve doğa konularında çalıştı. Eserlerinde tuval üzerine akrilik boyayı kullanmıştır. Portre çalışmalarında zeminde hiç renk kullanmamış, kendine özgü bir tarz yaratmıştır. Çoğunlukla zayıf ve uzun saçlı figürlerinde özelikle büyük ve canlı gözler dikkat çeker.

Sanatçı gözlere önem vermesini insanlar arasında ilk ve en önemli iletişimin gözlerde başladığını söyleyerek açıklamıştır. (Ankara Resim ve Heykel Müzesi). ,

-- Türk resmi Sanat tarihi Koleksiyon Ünlü ressamlar İmzalar

Price: 6,000 TL

Buy Now
Product No: 15703 » Sanat (El Yazmaları)

ABİDİN DİNO (1913-1993) - Islak imzalı, kadın ressam Ayla Seli Hüngen’e Paris’ten gönderilmiş, 1968 tarihli el yazısı mektup (ressamdan ressama)

Filigransız pelür kağıt üzerine mavi mürekkep, 27 x 21 cm, 10 satır, 27 Ekim 1968 tarihli, Paris’ten gönderilmiş, zarfı ile beraber. Çok temiz.

"27 Ekim 68, Aylacığım,

Hıfzı senden haberler verdi, meğer bana mektup yazmışsın (ama eski adresime). Şimdiki adresim “13 Quai St. Michel, Paris, 5e.” Herhangi bir şekilde faydam dokunabilirse sevinirim. Kocana selâmlar, gözlerinden öperim. Abidin”.

Ressamın, gazeteci yazar Hıfzı Topuz’un haber verdiğini ilettiği kadın ressamımız Ayla Seli Hüngen, 70'li ve 80'li yılların sanat ortamında Paris ekolünden yetişen kadın sanatçılarımızdandır. 1935'de İskenderiye'de doğdu. Ankara Üniversitesi'ni bitirdi. Ramiz'den eskiz, Abidin Elderoğlu'ndan resim ve perspektif dersleri aldı (1947-53), (1971-72)'de Paris'te Armand Drouand ile çalıştı ve 12 adet kişisel sergi açtı. Türkiye ve dışında sayısız kurumsal ve kişisel koleksiyonda resimleri bulunur. Resimlerinin bir kısmı halen Paris'te Galerie Andre Weil ve Nürnberg REIMS Galerileri'nde bulunmaktadır.

Dino, Çok yönlü bir kültür adamı olan Abidin Dino, çağdaş Türk resminin öncülerindendir. Türk resim tarihinde D Grubu ve Yeniler Grubu adlarıyla anılan sanat topluluklarının öncülerinden oldu. Türkiye'nin yanı sıra Fransa, Cezayir, ABD gibi ülkelerde sergiler açmış; yurt dışında Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onursal Başkanlığı, New York Dünya Sanat Sergisi Danışmanlığı gibi görevler üstlendi. Dino, Türkiye Komünist Partisi mensubu olması nedeniyle bir süre Türkiye'de sürgünde yaşadıktan sonra 1952'den itibaren yaşamını Paris'te sürdürdü. Şair Arif Dino'nun kardeşi, yazar Güzin Dino'nun eşidir. Beşiktaş kulübü tarafından efsane futbolcular arasında gösterilen ünlü kaleci Sabri Dino'nun da amcasıdır.

-- Türk resmi Ünlü imzalar Koleksiyon
 

Price: 90,000 TL

Buy Now
Product No: 15702 » Sanat (Efemera)

Türk Ressam ve Eğitimci Hasan Kavruk'a ait arşiv

Lotta bulunanlar: Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü antetli Emir Buhâri Türbesinin durumunun tetkiki için fotoğraflanması Selma Emler görevlendirilmiştir, 17 Ekim 1966 tarihli 4 nüsha evrak.

Hasan Kavruk’a hitaben yazılan Türk Özel Okulları Derneği Başkanlığı antetli 1960 tarihli, Tarhan Kolejinde yapılacak olan heyet toplantısına davetiye. Hasan Kavruk’a hitaben Okul Müdürü Enver Karatekin tarafından okul okul araç gereç ve genel kullanımı hakkında uyarı ve hatırlatma yazısı. Hasan Kavruk’un 1941 yılında teğmenlik yaptığı Merkez Tabya, Bolayır ve Çanakkale civarında aldığı emirler ve yaptığı işlere dair askeri evrak. Hasan Kavruk’un Millî Eğitim Bakanlığı Genel Müfettişliği yaptığı dönemde kendisine hitaben Diyarbakır Erkek Enstitüsü Müdürü İzzettin Yücel tarafından samimi bir dille yazılan belge. The Consul for British Council and Cultural Affairs antetli Hasan Kavruk ve Eşine 9 nisan Pazartesi günü The British Council Library İngiltere Başkonsolosluğunda gerçekleşecek olan etkinliğe katılım davetiyesi. Akbank T.A.Ş. Umum Müdürlük Özel antetli bankanın icraatlarını bildiren 5 Aralık 1985 tarihli belge. Türkissch-Deutscher Kulturbeirat tarafından 20 Ocak 1962 tarihinde Gerd Kaemper düzenlenecek olan Piyano Resitali programı Almanca ve Türkçe. Hasan Kavruk adına Sınırlı Sorumlu Sanatçılar Köyü Yapı Kredi kooperatifi tarafından Marmara adasında yaptırılan evlerin temelini görmek için dernek tarafından düzenlenen 1979 tarihli gezi davetiyesi. Üyelerin yüzde on ikisinin katılımı gerçekleşirse adada kuzu partisi verilecektir. Hasan Kavruk’un ikamet ettiği meskenlere ait toplantı ve kurul evrakları. Mersin Liseliler Derneği antetli ve mühürlü Gazanfer Uğural tarafından imzalı Mehmet Ali Meriç’in Tanak Sanat Galerisi’nde düzenlenecek olan Resim Sergisine davet mektubu. Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi antetli 1979 tarihli, okul kaydı için istenen evrakları ve kayıt gününü bildiren evrak. Kıbrıs Bizimsin yazılı, filigranlı kağıda daktilo ile Silivri Ortaokulu 3. Sınıftan Nuray Türkkan tarafından yazılmış şiir. Schule Kattenstroth Gütersloh antetli okul müdürlüğü tarafından ve damgalı, Nil Öge’nin okul durumu hakkında 1965 tarihli Almanca evrak. T.C. Maliye Bakanlığı Emekli İşleri Müdürlüğü Kars Müstahkem Muhabere Birinci Mülazım memuru İsmail Berker’e ait 1968 tarihli emekli maaş başlangıç evrakı. 34x24 cm ve çeşitli ebatlarda çoklu evrak.

Hasan Kavruk, (d. 25 Şubat 1918, Akseki - ö. 29 Ocak 2007, İstanbul), Türk ressamı ve eğitimcisi. Çağdaş Türk resim sanatında lirik soyutlamacı anlayışın öncülerinden olan ressam, Modern Figüratif akımın en ısrarlı icracı ve takipçilerindendir.

Price: 2,500 TL

Buy Now
Product No: 15700 » Sanat (El Yazmaları)

FATMA EYE (1920-)'den NACİYE İZBUL (1912-2002)'a - Türk kadın ressam Naciye İzbul (1912-2002)'a gönderilmiş, başka bir kadın ressam Fatma Eye (1920-) imzalı el yazması bayram tebriği

FATMA EYE (1920-)'den NACİYE İZBUL (1912-2002)'a, 1997. Köy hayatı temalı kartpostal.

"Fatma Eye, Taşolukta Yaşam, Tuval üzerine yağlı boya 20x70". İç kısmında "Sayın Naciye İzbul, Tüm arkadaşlarımın yeni yıl ve bayramlarını şahsınızda kutlar, başarılarınızın devamını dilerim 2-2-1997. Fatma Eye" ibareli tebrik notu bulunmaktadır. 17 x 12 cm.

Fatma Eye: 1920 Çorlu doğumlu sanatçı 1976 yılında TCDD’den emekli oldu.1977 yılında desen çalışmalarına İzmir resim heykel müzesinde başladı. DYO Resim Yarışması 1979’da ödül aldı. Yurt içi ve yurtdışında birçok sergilere katıldı ve kişisel sergiler açtı. Naif resmin Türkiye'deki kadın temsilcilerinden biridir.

Naciye İzbul: Ankara, İzmir ve İstanbul’da çok sayıda kişisel sergi açan sanatçı, 1977 yılında Viyana Interkunts Sanat Fuarı ile AKRD’nin Viyana Karma Sergisi’ne, Brüksel UFACS1-1986 Sanat Festivali ve 1987 Bağdat Plastik Sanatlar Bienali’ne katıldı. Çeşitli eserleri Türk sanatçılarının Paris, Bükreş ve Sofya’da açtıkları karma sergilerde yer aldı. Çok sayıda özel koleksiyonun yanı sıra İş Bankası, Milli Kütüphane, Yapı Kredi gibi kurumsal koleksiyonlarda da eserleri bulunan Naciye İzbul, 1988 yılında ‘Yılın Annesi’ seçildi. İzbul, 1994 yılında Lions Kulübü tarafından ‘Yılın Başarılı Kadın Sanatçısı’ ödülüne de layık görüldü.

-- Kadın Resim Türk resmi Sanat tarihi Koleksiyon İmza

Price: 1,500 TL

Buy Now
Product No: 15698 » Sanat (El Yazmaları)

HASAN VECİH BEREKETOĞLU (Osmanlı ve Türk ressam) (1895-1971) - Ressamdan "Sami Bey'e" [i.e. Sami Yetik] gönderilmiş iki adet el yazması ve imzalı mektup ve bir otobiyografi

Ressamın kendi ismiyle antetli kağıda iki adet el yazması ve imzalı mektubu ile bir adet kendi eliyle yazdığı otobiyografisi. "Sami Bey"'e gönderilmiş. 30 satır. 1 s., 2 s., 2 sayfa. Tamamı Osmanlıca ve ilk mektup 26 Nisan [19]44 tarihli.

İzlenimci (empresyonist) estetikten etkilenmiş Osmanlı doğumlu, Fransa'daki Julian Akademi'de Halil Paşa'dan dersler almış ressamın ilk mektubu Sami Bey'e, üzerinde yeni çalıştığı bir yağlı boya tablodan söz etmekte. Ayrıca bu mektup ve diğer iki sayfalık mektubunda resim sanatı ile önemli ipuçları vererek düşüncelerini dile getiren ressam, iki sayfalık harici otobiyografisi güncel kaynaklardakine çok yakın olup bu bağlamda belli ki sanat tarihi çevrelerince halen kabul edilip kullanılmaktadır. İkinci mektup el yazısı 19 satır içermektedir. Ressamın Sami Yetik'e yazdığı bu otobiyografi, Türkiye resim tarihi açısından oldukça nadir bir belgedir. Kendisi gibi izlenimci olan asker ressam Sami Yetik'in 1940 yılında sadece tek cildi yayınlanmış "Ressamlarımız" adlı eseri halen Türk resim sanatında, biyografiler bakımından önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu otobiyografi, Sami Yetik'in "Ressamlarımız" adlı kitabının ilk cildi yayınlandıktan dört yıl sonra yazılmış ve gönderilmiş olup muhtemelen kitabın asla yayınlanamayan ikinci cildi için gönderilmiştir. Erken dönemde hat ve resmin bir arada algılandığı göz önünde bulundurulursa bu yazma belgelerde ressamın Ataullah Hace'den bahsetmesi anlamlı olmaktadır.

1914 Kuşağı ressamlarından biri olan Hasan Vecih Bereketoğlu Kazasker Bereketzade Cemil Bey’in oğludur. Babasının memur olmasından dolayı ilköğretimini Mısır'da yaptı. Liseyi ise Rodos'ta tamamladı. İstanbul Darülfünün Hukuk Fakültesi'nde eğitimde gördü. Resim alanındaki ilk derslerini 1916 ile 1920 yılları arasında Halil Paşa'dan aldı. Güzel Sanatlar Birliği'nin kuruluşuna destek veren isimlerinden biri oldu. 1922-1923 yıllarında Paris'te bulundu ve Julian Akademisi'nde davam etti. 1923 yılında Türkiye'ye geri dönerek Kadıköy Halkevi Başkanlığı görevini üstlendi. 1943 yılında Ankara'ya taşınınca Cumhurbaşkanlığı daire müdürü oldu. Bu yıllarında natürmort eserler verdi. Sanat hayatında genel olarak izlenimci anlayışı benimseyerek bu türde eserler verdi. İstanbul ve İstanbul değerleri konulu çalışmalarında Halil Paşa, Hikmet Onat ve Nazmi Ziya Güran'dan etkilendiği görüldü. Fenerbahçe, Kurbağalıdere ve Göksu manzaralı resimleriyle daha çok açık hava ressamı olarak anıldı. Bu resimlerinde ışık unsurunu rengi belirleyen unsur olarak görmeyerek doğada yarattığı yansıma ile sundu. (Vikipedi).

-- Türk resmi Sanat tarihi El yazmaları Koleksiyon Tarihi belgeler Osmanlıca belgeler

Price: 50,000 TL

Buy Now
previous
Go to Page: / 6
next