SATILDI

MEVLEVİLİK - EĞİTİM TARİHİ - FOTO HALİL Girit Hanya Mevlevihanesi Son Postnişininden İntikal Eden Terekeden

Hanya Girit Mevlevihânesi son postnişini Hüseyin Hüsnü Dede'nin kızının da bulunduğu Erken Cumhuriyet Dönemi formu Türk Bayrağı önünde kız öğrenciler.
Arka yüzü Osmanlıca Foto Halil Demircizâde Halil İbrahim fotoğrafhane damgalıdır. Fotoğraf üzerinde Osmanlıca "Manisa İlk Mektep me'zunlarından kız talebeler, 1924 tarihli. Çok nadir.

Osmanlıca "Manisa: 1924 senesi İlk Mektep me'zunları" yazılı" açıklama bulunur.
14x9 cm, haliyle.
Girit’te Mevlevîlik, XIX. asır içinde inşâ edilmiş olan Hanya Mevlevihânesi ile kendisini göstermiştir. Mevlevîhâne, 1297/1880 yılında Süleyman Şemsi Dede tarafından kurulmuştur.
Şemsi Dede’nin vefâtı üzerine Hanya Mevlevîhânesi postuna oğlu Mehmet Şemseddin Efendi geçmiştir. Mehmed Şemseddin Efendi’nin aynca Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Girit şûbesi başkanı olması hasebiyle Hanya Mevlevîhânesi Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele yıllarında, özellikIe de Lozan Antlaşması ve mübadele esnasında zulme ve baskıya uğrayan, yerlerini terke zorlanan Müslümanların sığınağı olmuş, haklarının arandığı ve yardımların toplandığı bir merkez haline gelmiştir.
1924 yılında nüfus mübadelesi şartları gereği ailesini ve dergahın bazı kıymetli eşyalarını, kütüphanenin bir kısmını, babasının ve bazı zevâtın naaşlarımı İzmir'e nakletmek için hazırlıklara başlayan Mehmed Şemseddin Efendi, Italya'dan özel olarak kiralanan geminin Hanya Limanı'na yanaştığını dergahın bahçesinden görünce fenalaşarak orada vefat etmiştir. Oğlu Bedri Efendi (Özmen)'nin (ö. 1995) gayretleriyle Izmir'e ulaşan Şemsi Dede, Mehmed Şemseddin Efendi ve diğer zatların naaşları, tarikat âdábina uygun bir merasimle Izmir Mevlevihanesi'nin haziresine defnedilmiştir. Mehmed Şemseddin Efendi'nin Girit'teki başarılı çalışmaları dolayısıyla ailesi iyi karşılanmıştır. Kardeşi Hasan Hüsnü Efendi meşihata getirilerek yeni bir mevlevihänenin kurulması için çalışmalara başlanmış, devlet tarafından arazi tahsis edilmiştir. Ancak ertesi yıl tekkeler kapatılınca arazi geri alınmıştır. İzmir Mevlevihanesi'nin yıkılması üzerine iki şeyhin naaşları Balçova Mezarlığı'na nakledilmiştir.